Dr.Jekyll ve Mr.Hyde
- Mert ka
- 25 Mar 2016
- 2 dakikada okunur
Arka Kapak Bilgisi
Dr. Jekyll ve Mr. Hyde'in Tuhaf Hikayesi Özeti
Dr. Jekyll ve Mr. Hyde'in Tuhaf Hikayesi Robert Louis Stevenson
Dr. Jekyll ve Mr. Hyde'ın Tuhaf Hikayesi, Robert Louis Stevenson'un ilk olarak 1886 yılında yayımlanmış olan kitabıdır. Daha önce yazılmış hiçbir kitaba benzemeyen bir kitap olduğundan dolayı ilk yayınlandığında çok fazla ilgi gördü. Kitabın kısa özeti ise şöyle: Avukat Mr. Utterson, o sıralar en yakın arkadaşlarından biri olan Dr. Jekyll'ın vasiyetine kafasını takmıştı. Çünkü vasiyetinde ölmesi veya ortadan kaybolması halinde tüm mal varlığının Mr. Hyde'a devredileceği yazıyordu. Mr. Hyde, bir süredir Dr. Jekyll' ın evinde kalan kısa boylu, çirkin bir adamdı. O evde kalmaya başladığından beri oldukça sosyal ve arkadaşları ile vakit geçirmeyi seven bir adam olan Dr. Jekyll eve kapanmış, dostları ile bile çok az görüşür olmuştu. İşin kötüsü, bu adam hakkında hiç de iyi şeyler duymamıştı. Dr. Jekyll'ın da bu adamı böylesine koruması onu şüphelendiriyordu. Dr. Jekyll ile konuşmayı denedi, fakat o gayet rahat davranıyor, kendisine söyleyemeyeceği bir sebepten ötürü ona çok fazla güvendiğini söylüyordu. Mr. Utterson'un yapacak bir şeyi kalmamıştı. Bir yıl kadar sonra, Londra bir cinayet vakası ile sarsıldı. O sırada pencereden dışarı bakmakta olan hizmetçi kız, nehrin kenarında kısa boylu, tuhaf bir adamın iyi görünümlü bir diğerini bastonla vura vura öldürdüğünü görmüştü. Kız, kısa boylu tuhaf adamın, daha önceden bir keresinde patronunu ziyaret eden Mr. Hyde diye biri olduğunu fark ettiğini söylüyordu. Maktulün yakınlarında yarım bir baston bulunmuştu, cebinde ise Mr. Utterson'a yazılmış bir mektup. Mr. Utterson haberi alır almaz olay yerine geldiğinde yarım bastonun bir zamanlar kendisinin Dr. Jekyll'e hediye ettiği baston olduğunu hemen anladı. Scotland Yard'dan bir müfettiş ile beraber daha önceden öğrendiği adrese göre Mr. Hyde'ın evine gittiklerinde onu evde bulamadılar. Fakat diğer yandan, olay yerinde bulunan bastonun diğer yarısı kapının arkasında duruyordu. Böylece Mr. Hyde, her yerde aranan bir katil oluvermişti. Mr. Utterson hemen Dr. Jekyll'ın evine gitti, olanlardan haberi vardı, fakat duyduklarından oldukça rahatsız olmakla birlikte, normal olmayan bir şekilde sakin görünüyordu. Mr. Utterson'a Mr. Hyde'ın bir mektup bıraktığını söyledi. Mektupta telaşlanmamasını, kaçacak bir yol bulduğu yazıyordu. Şimdilik bu mektubu polise bildirmemeyi uygun gördüler. Aradan uzun bir süre geçti, Mr. Hyde izini kaybettirmeyi başarmıştı. Onun gidişiyle beraber Dr. Jekyll da normale dönmüş, arkadaş toplantılarına, akşam yemeklerine katılmaya başlar olmuştu. Bu iki ay boyunca böyle devam etti. Fakat bir gece, Mr. Utterson Dr. Jekyll'ın evine gittiğinde içeri kabul edilmedi. Dr. Jekyll'ın hizmetçisi Poole, doktorun kendini eve kapattığını, kimseyle görüşmediğini söylüyordu. Bu böyle birkaç gün devam edince, ikisinin ortak arkadaşları olan Dr. Lanyon'un evine gitti, hiç olmazsa orada içeri kabul edilmişti. Fakat içeri adımını atar atmaz, doktorun görünümündeki inanılmaz değişimi görünce hayrete düştü, doktor ölümcül bir hastalığa kapılmış gibi görünüyordu, sanki birkaç günde yaşlanmıştı. Mr. Utterson Dr. Jekyll'ın durumundan söz edince onun adını bile duymak istemediğini haykırdı. Ona karşı oldukça öfkeli gibiydi. Fazla dayanamayan Dr. Lanyon, iki hafta içinde de öldü. Mr. Utterson hala Dr. Jekyll'ın evine kabul edilmiyordu. Doktorun kendisi de dışarı çıkmıyordu. Mr. Utterson da bir süre sonra denemekten vazgeçti. Bir akşam, Dr. Jekyll 'ın uşağı Poole, oldukça telaşlı bir halde Mr. Utterson'un kapısını çaldı. Oldukça korkmuş gözüküyordu. Mr. Utterson, bir şeylerin yolunda gitmediğini anlamıştı. Hikayenin geri kalanını en kısa sürede yayınlayacağız.

Comments